Bilecik'in Gölpazarı ilçesinde, kış aylarının vazgeçilmez lezzeti olan geleneksel kavurga, kadınların emeğiyle hayat buluyor. Köklü bir geçmişe sahip olan bu özel yiyecek, nesilden nesile aktarılan bir miras olarak günümüzde de üretilmeye devam ediyor. Üyük köyündeki kadınlar, kış aylarında bir araya gelerek, buğdaydan elde ettikleri bulguru ve susamı, eski yöntemlerle değirmen taşında öğütüyorlar. Ardından, mısır ekleyerek kavuran kadınlar, özel bir yöntemle dibek taşında yaklaşık 1,5 saat boyunca tokmaklarla bu karışımı öğütüyorlar. Bu zahmetli süreç, köy kadınlarının dayanışma ve yardımlaşma ruhunun da güzel bir örneği. Geleneksel yöntemlerle hazırlanan kavurga, hem köy halkı tarafından tüketiliyor hem de misafirlere ikram ediliyor. Bu eski usul yöntemle hazırlanan kavurga, köyün sosyal hayatında önemli bir yer tutuyor.
Geleneksel Kavurga Yapımında İmece Usulü
Geçmiş yıllarda büyüklerinin dibek taşında bulgur ve kavurga hazırladığını anlatan 65 yaşındaki Meliha Üyük, çocukluk ve gençlik yıllarında bu işe katkı sağladıklarını belirtiyor. Ninelerinden öğrendikleri geleneği sürdürmek için çabalayan Üyük, kavurganın kar yağarken dövülmesinin geleneksel bir uygulama olduğunu vurguluyor. "Kavurga veya bulgurluğu imece usulü yaparız, biraz güç isteyen bir iş," diyor Üyük. "Tokmakla döverken türküler ve maniler söyleyerek eğleniriz. Anneannem kışın kavurgayı soba başında çayla yerken masallar anlatırdı. Bu geleneğimiz bizim için bir kış çerezi niteliğinde." diye ekliyor. Bu gelenek, sadece bir yiyecek hazırlamaktan öte, nesiller arası bir bağ oluşturuyor ve köyün sosyal dokusunu güçlendiriyor. Kadınlar, bu zahmetli süreci birlikte geçirerek hem sosyalleşme imkanı buluyor hem de geleneklerini yaşatıyorlar.
Kış Aylarının Lezzetli Buluşması
55 yaşındaki Ayten Ergün ve 58 yaşındaki Ayşe Arısoy da, bu geleneğin önemine dikkat çekiyor. Susam, bulgur ve mısırın kendi üretimlerinden olduğunu belirten Ergün, "Yorucu bir süreç ama sonunda güzel bir lezzet ortaya çıkıyor. Bu lezzeti özellikle kışın misafirlerimize ikram etmekten büyük mutluluk duyuyoruz." diyor. 41 yıldır köyde yaşayan Arısoy ise geleneksel kavurganın, köyün geçmişiyle bağını koruduğunu ve kış aylarının sohbet yiyeceği olduğunu vurguluyor. "Geçmişten gelen bu mirasın bizden sonraki nesillere de aktarılmasını temenni ediyorum." diye konuşuyor Arısoy. Bu sözlerle, geleneğin gelecek kuşaklara taşınmasının ne kadar önemli olduğu vurgulanıyor.
Gölpazarı'nda Yaşayan Bir Miras
Bilecik'in Gölpazarı ilçesindeki kadınlar, geleneksel kavurga yapımını sürdürerek, hem geçmişle bağlarını koruyor hem de kültürlerini gelecek nesillere aktarıyorlar. İmece usulü yapılan bu üretim, sadece bir yiyecek hazırlamak değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın ve birlikteliğin bir göstergesi. Kış aylarında dost meclislerini renklendiren, lezzetli ve sıcak bir geleneğin devamını temenni ediyoruz.